14 Nisan 2013 Pazar
The Beetle. Yeniden yepyeni.
O, yıllar boyunca yüzünden hiç eksik etmediği kocaman gülümsemesiyle kalpleri fethetti. Ama şimdi bize farklı bir yüzünü gösteriyor. Çekici hatları ve sportif duruşuyla herkesin aşık olabileceği, seksi, güçlü ve etkileyici bir yüz.
21.yüzyıla özel Beetle karşınızda.
Yıllar önce milyonların ayağını yerden kesti.
Şimdi nefesleri kesiyor.
Beetle yollara ilk çıktığında yakıt tasarrufunda devrim yaratmış ve herkesin ulaşabileceği bir hareket özgürlüğü getirmişti. Sonra yakıt tasarrufuyla performansı bir arada sunan TSI ve TDI motorlar geldi ve bu, yakıt veriminde yeni bir dönüm noktası oldu.
İşte bu motorlar sayesinde, günümüzde sürüş keyfinden ödün vermeden tasarruflu bir şekilde araç kullanmak mümkün. Tıpkı Beetle’da olduğu gibi... Yeni Beetle’ın motorlarının gücüne ve DSG şanzımanın sunduğu sürüş keyfine karşı koymak çok zor. Yolda ona yetişmek isteyenlerin işi, daha da zor.
The Beetle 1,2 lt TSI 105 PS, 1,4 lt TSI 160 PS benzinli ve 1,6 lt TDI 105 PS tiptronik DSG motor seçenekleriyle sürüş keyfini doruğa çıkarıyor.
Şimdi daha sert görünüyor.
Ama her zamankinden daha eğlenceli.
21.yüzyılın Beetle’ı, navigasyon-radyo ve eğlence sistemleriyle Beetle ruhundaki eğlenceyi dışa vuruyor. Renkli dokunmatik ekranı, 30 GB dahili hafızası, harici ses girişi ve SD kart yuvasıyla eğlencenizi her yere yanınızda taşımanıza olanak tanıyor. Üstelik mobil telefon hazırlığı, Türkçe dil seçenekli navigasyonu ve bluetooth gibi özellikleriyle yolculuklar hiç olmadığı kadar keyifli.
Dışına yansıyan, içinin güzelliği.
Beetle’ın sıradışı tasarımı, yalnızca dış görünüşüyle sınırlı değil. Beetle ruhu, içeride de kendini hissettiriyor. Çift bölgeli tam otomatik klima sistemi klimatronik, çok fonksiyonlu deri direksiyon simidi, şık bir krom çıtayla süslenmiş gösterge paneli ve alımlı deri döşemeleri, ambiyans aydınlatması ve daha pek çok ayrıntı, iç mekanın diğer şık ve işlevsel ögeleri.
21.yüzyılın Beetle’ı ile tanışmak ve onu yakından görmek istiyorsanız sizi Volkswagen Yetkili Satıcılarına bekliyoruz.
http://tr.beetle.com/tr/tr/home
Bir bumads advertorial içeriğidir.
12 Nisan 2013 Cuma
Tabletteki Hürriyet değil, tablete özel Hürriyet
2011 yılının Mart ayında hayata geçirilen Hürriyet E-gazete uygulaması bugün, Türkiye’nin en çok okunan tablet gazetesi olmayı başarmış durumda. Toplamda ücret ödeyen abone sayısı 16 bine ulaşarak, ücretsiz rakiplerinin ulaştığı rakamları geride bırakırken; Hürriyet okurları, E-Gazete uygulamasını günlük 50 bin, haftalık 350 bin kez ziyaret ediyor.
Tablet okurunun beklentisinin farklılaşması ve ilgi alanlarının değişmesiyle, okurlar artık okuduğu haberin videosunu da izlemek, farklı spor dalları hakkında analizler okumak, dünyadan ilginç fotoğraflar görmek, içeriği 'parmağının ucunda' hissetmek istiyor. Hürriyet Tablet uygulaması tam da bu beklenti ve ihtiyacı karşılamaya yönelik hazırlanmış bir uygulama.
Bir haftadır Apple Store’da en çok indirilen uygulamalar arasında 1 numarada yer alan Hürriyet Tablet’te, Manşet, Güncel, Ekonomi, Spor, Kelebek, Seyahat bölümlerinin yanı sıra Cumartesi ve Pazar eklerinin bambaşka yorumları yer alıyor. Günün videosu ve foto galeriler oldukça beğenilirken, HTML5 tabanlı bir uygulama olduğu için reklamverenler için de oldukça cazip.
Tablet bilgisayarların tüm olanaklarını kullanan yeni Hürriyet Tablet uygulaması, App Store ve Android Market’te, ücretsiz.
Bir bumads advertorial içeriğidir.
25 Mart 2013 Pazartesi
Coming soon..
Bu yaz Orta Avrupa'da gördüğümüz şehirler ve mekanlar arasında bizi en çok etkileyen kısma geldi sıra..
Aslında bu dokunaklı kısmı sizlerle paylaşmak için acele ediyor ve heyecan duyuyordum,"Gezi Günlükleri" mi yazmaya başladığım ilk zamanlarda!
Bu telaşım sadece beni fazlaca etkilemesinden kaynaklanıyordu.
Siz de gördüğünüzde eminim benimle aynı duyguları paylaşacaksınız :((
Rehberimizin de deyimiyle;
"İnsanlığın gelebileceği vahşetin sınırı"na, dünya THERESİAN STADT'da (Terezin) şahitlik etmiş!!!
Detaylar ve fotoğraflar çok fazla olunca,yazı dizisi şimdiye kadar uzadı.Son iki şehir var göreceğimiz!
Terezin ve Berlin!
Prag'a 1 saat mesafede,Çek Cumhuriyeti sınırları içinde bulunan Nazi kampı bir sonraki postta...
22 Mart 2013 Cuma
"RUCHE" Please come to Turkey...!!!
A collection of sophisticated details...
Sofistike detaylarla bezenmiş bir koleksiyon görmek isterseniz;
her zamanki gibi "RUCHE" un 2013 baharı için hazırladığı bu güzelliklere bakın derim... :)
*Elegant Florals
*Tea for Two-A Storybook Spring
*Cute dresses for Spring Occasions
*Hello Sunshine,Outfits for when the Petals bloom..
..gibi küçük "line" lar hazırlamış ve bence çok da başarılı olmuşlar!
Here you are! :))))
6 Mart 2013 Çarşamba
Uçağınızın kalkmasını beklerken bir kaçak olduğunuzu öğrenseniz ne yapardınız?
Havaalanında geçen uzun bekleyişler nasıl daha stresli hale gelebilir diye kendinize sordunuz mu?
En fazla biletiniz kaybolur, bavulunuz karışır zannediyorsunuz değil mi? Aşağıdaki video, bu konudaki bütün beklentilerinizi alt üst ediyor.
NIVEA, yolcular üzerinde uyguladığı Stres Testi’yle, onlara stres dolu dakikalar yaşatmış ve yeni Stress Protect deodorant için eğlenceli bir viral reklam hazırlamış. İzleyin ve siz bu duruma düşseniz ne tepki verirdiniz hayal edin…
Bir bumads advertorial içeriğidir.
En fazla biletiniz kaybolur, bavulunuz karışır zannediyorsunuz değil mi? Aşağıdaki video, bu konudaki bütün beklentilerinizi alt üst ediyor.
NIVEA, yolcular üzerinde uyguladığı Stres Testi’yle, onlara stres dolu dakikalar yaşatmış ve yeni Stress Protect deodorant için eğlenceli bir viral reklam hazırlamış. İzleyin ve siz bu duruma düşseniz ne tepki verirdiniz hayal edin…
Bir bumads advertorial içeriğidir.
20 Şubat 2013 Çarşamba
Çekiliş Duyurusu..
www.dortdortlukblog.com 'da hepsi birbirinden güzel kozmetik sürprizleri var,tüm takipçiler için :)))
Katılım 20 Mart'a kadar..
Hediye paketleri oldukça başarılı seçimlerden oluşuyor :)
İkinci set tam da benim için biçilmiş kaftan! :)))
Bugünlerde almak istediğim KIEHL'S Midnight recovery ve Clarins peeling var içinde!
Herkese bol şans...
6 Şubat 2013 Çarşamba
Dünya Nutella Günü :)
Bu haberi atlamak olmazdı diye düşündüm..
Instagram'da gördüğüm bazı fotoğraflar ve ABD'den sonra ilk defa Türkiye'de kutlanması durumu varmış hakikaten! :))) Çünkü Neew York'dan bir arkadaşım da,"aaaa bugün de burada "Pancake günü" kutlanıyor deyince,kafam karışmıştı... ;p
Haber doğrulandı,gönül rahatlığıyla yazabilirim..
Bundan..
Veeee bundan üretilmeli.. Her eve lazım :))
"1946 yılından bu yana tüm dünyanın vazgeçilmez tadı haline gelen Nutella, artık sadece bir çikolatadan ibaret değil. Hemen hemen her evin dolabında (Buzdolabında değil tabiî ki) mutlaka rastladığımız Nutella, esşşiz lezzeti, sağlıklı cam kavanozu ve son dönemlerde “aşk acısının ilacı” olarak anılışı ile 7’en 70’e herkesin yüzünde gülümsemeye sebep olan bir fenomen haline geldi.
Ve geçtiğimiz 5 Şubat, dünyanın her köşesinde çeşitli etkinliklerle kutlanan Dünya Nutella Günüydü. Türkiye’de ilk kez bu lezzetli gün, Cevahir AVM’de dev bir kahvaltı masasında coşkuyla kutlandı. 10:00 ile 22:00 saatleri arasında Nutella ile keyifli dakikalar geçiren çikolata severler, sosyal medyada da bu özel günü sevinçle kutladılar."
www.milliyet.com.tr haberi :)Buyrun size birkaç Nutella'lı tarif...
Nutellalı Açma..
Malzemeler:
500 gr.Un
250 ml Su
75 gr.Toz Şeker
25 gr.Maya
1 çay kaşığı Tuz
50 ml Sıvıyağ
1 adet yumurta
200 gr.Yumuşak Margarin ( Hamuru elle açmak için )
350 Gr.Nutella
Hazırlanışı:
Mayayı az su ile eritin.Tereyağı ve Nutella hariç tüm malzemeyi bir kapta yoğurup,yumuşak bir hamur haline getirin.
Hamuru 10 adet eşit parçaya bölün ve yuvarlayarak yağlı kağıt üzerinde üzerini streç filmle örterek 30 dk.mayalandırın.
Hamurların teker teker ortasına tereyağı koyun ve ince bir şekilde hamuru elle tereyağı yardımıyla açın. ( Tabak büyüklüğünde )
Üzerine ince bir katman Nutella sürün.Hamuru rulo şeklinde sarın ve kendi etrafında rulo döndürerek yuvarlayarak diğer ucuyla açmamızı kapatın.
Üzerine yumurta sarısı sürün.10 dakika daha tepside mayalandırın.Önceden ısıtılmış 180 derece fırında pişirin.Afiyet Olsun.
Nutellalı Pita Ekmeği ( Nutellalı Gözleme )
Malzemeler:
500 gr.un
500 gr.Nutella
15 gr.Kabartma tozu
150 gr.Yoğurt
20 gr.Soda
1 çay kaşığı Tuz
30 gr.tereyağı
150 ml Süt
Hazırlanışı:
Tüm malzemeleri bir kap içerisinde yumuşak bir hamur elde edinceye kadar yoğurun.Tüm hamuru 10 eşit parçaya bölün ve yuvarlayarak dinlendirin.Merdane ile bezeleri teker teker açın.İçerisine Nutella sürün.Ortadan ikiye katlayın ve uçlarını çatal yardımıyla kapatın.Orta ateşte yağsız teflon tavada arkalı önlü pişirerek sıcak veya soğuk olarak servis yapın.Afiyet Olsun..
HEPİMİZE KUTLU & MUTLU OLSUN... :))))
30 Ocak 2013 Çarşamba
Çit pasta..
"Tatlı sürprizler" adında bir yemek programında görmüştüm ilk,bu şirin şeyi :))
Daha doğrusu bu fikri...
Çünkü bu temelden hareketle,tamamen hayal gücünüz ölçüsünde farklılıklar oluşturabilirsiniz..!
Dizayn kısmı; görüldüğü üzere malumunuz :)
Açıkcası pek pratik değil yapılışı..O kedi dillerini kelepçe kalıbın kenarında dik tutmaya çalışırken biraz sinirlenebilirsiniz....Sakin olun :)
Yuvarlak veya kare kalıp kullanabilirsiniz.
Kedidillerinin sadece bir tarafını (çok hızlı bir şekilde) süte batırıp çıkarmalısınız.Fazla emerse yumuşayıp dağılabilir..
Süte batırdığım tarafı içeri dönük yerleştirdim ben!Dış kısımlar şimdilik biraz sert ve kuru..
Ama bir gece dolapta bekledikten sonra,servis edeceğiniz zaman,yumuşacık kek kıvamında oluyor!Yani görsel olarak da sıkıntı yok,yerken de kıtır kıtır olmuyor:)
Yerleştirmeye başlamadan; pişirip bir kenarda (ara ara çırparak) soğumaya bıraktığınız kremayı şu malzemelerle harmanlayabilirsiniz;
Bütün fındıkla,minik minik doğranmış çilekler ve damla çikolatalar..En üste de,ben daha kocaman çilekler,çikolata parçaları ve M&M's ler ile serpiştirdim:)
Ayrıca en altta ve arada bir kademede birer sıra daha kedi dili kullandım..
Bu defa iki tarafını da ıslatarak (ki kabarıp kek gibi olsun) :)
Gelelim krema tarifimize......
*1,5 kg süt
*10 kaşık şeker
*3 kaşık un
*3 kaşık nişasta
*Vanilya
*Son olarak da,ılıkken toz halinde krem şantiyi içine döküp çırpıyoruz!
Afiyet şeker olsunnnnnnn.....
:))))
26 Ocak 2013 Cumartesi
Sahilde akşam yürüyüşü...
Yine de deniz beni çağırdı aniden...
"Geeeeel...gelllll" dedi :)
Denizi seyretmek,martı seslerini dinlemek,misss gibi havayı içine çekmek huzur verir ya hep...
Biz Eda'yla,ara ara yüzümüzü gökyüzüne çevirip,gözlerimizi kapatıp bunun keyfini çıkarırken..
Biraz da kızkıza,ani bir şekilde plansız "hang out" durumu muzurlukları sergiledik ;p :)))
Baya "doğal" fotoğraflar çektik,(ki onları burada yayınlayamıyorum)... :)
Benim yolum düştükçe uğradığım Latin Katolik Kilisesine girip,yeni makinemle biraz çekim yapmaktı amacımız :)))
Genelde denk gelen vaftiz törenlerindeki moda ikonu hatunları kıyafetleri (!) ve Pazar ayinlerindeki halleri ilgimi çeker bu mekanda inancını yaşayan kişilerin..
Bu defa herhangi bir aksiyon yoktu,biz de görevli amcadan izin alıp,rahat rahat fotoğraf çektik :)
Dipnot: Tabii ki aslında böyle dua etmiyorum :))
Aslında Eda'nın yaptığı bir taklit sonucu,büründüğüm haleti ruhiye...
Madem kilisedeyiz,etrafta da kimse yokken bir yapılan bir canlandırmadan ibarettir! ;P
Teknoloji bu kadar da ilerlememeli bence! :)
Hakiki ateşle yanan mumlar da var ancak bu elektrikli olanı oldukça enteresan..
Oradaki minik kola dokunmak için bağış yapmanız gerekiyor..
Kristal avizelere her zaman ilgi duymuşumdur!
Günah çıkarmak isteyenler buraya..!!! :))
Bu küçük kilise Yeşilköy'de bulunuyor..Birçok kiliseye göre oldukça sade düzenlenmiş,fazla şatafat göremezsiniz içeride..
Ve karşısında öyle bir mekan var kiiiiiii....
Bana sorsanız,İstanbul'da nerede lezzetli birşeyler yiyip,keyifli vakit geçirebiliriz diye :)
Hiç düşünmeden,bu şirin mekanı öneririm!
Kilisenin demir parmaklıkları ardından süzülen mavi ışıklar ve akşam yemeğine hazırlanan ekibiyle,
başarılı balık restaurantı ELEOS !
Biz kiliseden dışarı adım attığımızda,neşeli Yunan şarkıları yankılanmaya başlamıştı mekanda..
Müzik ve leziz yemeklerin bileşimi ile oluşan ambiansa,mekan sahibinin misafirperverliği de eklenince,
tadından yenmiyor..
Tam 2 yıl önce doğumgünü yemeğimde tanıştığım cici mekan Eleos'u gönül rahatlığıyla tavsiye edebilirim:)
Şimdi de sahile doğru inelim..
Hani bu ışıl ışıl sular beni çağırmıştı ya :)))
Daha da yaklaşmam lazım ;P
Şimdilik bu huzur ve dinginlikle kocaman bir hoşçakalın diyebilirim sanırım size.....bir sonraki post için takipte kalmanızı dileyerek :)
Sevgiler!!!
"Geeeeel...gelllll" dedi :)
Denizi seyretmek,martı seslerini dinlemek,misss gibi havayı içine çekmek huzur verir ya hep...
Biz Eda'yla,ara ara yüzümüzü gökyüzüne çevirip,gözlerimizi kapatıp bunun keyfini çıkarırken..
Biraz da kızkıza,ani bir şekilde plansız "hang out" durumu muzurlukları sergiledik ;p :)))
Baya "doğal" fotoğraflar çektik,(ki onları burada yayınlayamıyorum)... :)
Benim yolum düştükçe uğradığım Latin Katolik Kilisesine girip,yeni makinemle biraz çekim yapmaktı amacımız :)))
Genelde denk gelen vaftiz törenlerindeki moda ikonu hatunları kıyafetleri (!) ve Pazar ayinlerindeki halleri ilgimi çeker bu mekanda inancını yaşayan kişilerin..
Bu defa herhangi bir aksiyon yoktu,biz de görevli amcadan izin alıp,rahat rahat fotoğraf çektik :)
Dipnot: Tabii ki aslında böyle dua etmiyorum :))
Aslında Eda'nın yaptığı bir taklit sonucu,büründüğüm haleti ruhiye...
Madem kilisedeyiz,etrafta da kimse yokken bir yapılan bir canlandırmadan ibarettir! ;P
Teknoloji bu kadar da ilerlememeli bence! :)
Hakiki ateşle yanan mumlar da var ancak bu elektrikli olanı oldukça enteresan..
Oradaki minik kola dokunmak için bağış yapmanız gerekiyor..
Kristal avizelere her zaman ilgi duymuşumdur!
Günah çıkarmak isteyenler buraya..!!! :))
Bu küçük kilise Yeşilköy'de bulunuyor..Birçok kiliseye göre oldukça sade düzenlenmiş,fazla şatafat göremezsiniz içeride..
Ve karşısında öyle bir mekan var kiiiiiii....
Bana sorsanız,İstanbul'da nerede lezzetli birşeyler yiyip,keyifli vakit geçirebiliriz diye :)
Hiç düşünmeden,bu şirin mekanı öneririm!
Kilisenin demir parmaklıkları ardından süzülen mavi ışıklar ve akşam yemeğine hazırlanan ekibiyle,
başarılı balık restaurantı ELEOS !
Biz kiliseden dışarı adım attığımızda,neşeli Yunan şarkıları yankılanmaya başlamıştı mekanda..
Müzik ve leziz yemeklerin bileşimi ile oluşan ambiansa,mekan sahibinin misafirperverliği de eklenince,
tadından yenmiyor..
Tam 2 yıl önce doğumgünü yemeğimde tanıştığım cici mekan Eleos'u gönül rahatlığıyla tavsiye edebilirim:)
Şimdi de sahile doğru inelim..
Hani bu ışıl ışıl sular beni çağırmıştı ya :)))
Daha da yaklaşmam lazım ;P
Şimdilik bu huzur ve dinginlikle kocaman bir hoşçakalın diyebilirim sanırım size.....bir sonraki post için takipte kalmanızı dileyerek :)
Sevgiler!!!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)