21 Aralık 2012 Cuma
Gezi Günlükleri / PRAG I
Almanya sınırlarından çıkıp,Çek Cumhuriyeti topraklarına girmemiz akşam saatlerine denk geldiği için..
Bol uyuklamalı ve birazcık yorucu bir "auto-bahn" yolculuğundan sonra gece geç saatlerde Prag'daki otelimize giriş yapıyoruz..
Şimdiye kadar yazdığım gezi yazılarında,konakladığımız otellerden pek bahsetmemiştim!Ama şunu belirtmeliyim ki; bu en büyüğü ama ortamı bize (en az) sıcak geleniydi :)
Sonunda heyecanla beklediğim,en çok merak ettiğim şehirlerden biri olan Prag'dayız..
Kendimizi güzel otelimizin,nadide bir odasında bulduğumuzda saatlerimize bakıyoruz..
22.00 olmuş bile:)
Nürnberg ve Karlovy Vary'yi gördüğümüz "4.gün"ümüz o kadar dolu geçiyor ki;ay gün içinde "4 ŞEHİR" rekorumuzu da kırıyoruz böylece:)
Sabah Münih'teki otelimizden hareketle,yine Almanya sınırları içerisinde,surların ortasındaki güzel şehir Nürnberg,sonra Prag yakınlarındaki Çek Cumhuriyeti sınırlarındaki,jet sosyetenin uğrak mekanı (meşhur SPA merkezi) Karlovy Vary..
Ve son olarak Prag şehir merkezi!
Herkesin bir an önce otele ulaşma isteğinde olduğu çok belli :)Ciddi uykumuz var çünkü!
Otobüs yolculuğu sırasında uyuyabilenler şanslı..
Biraz kendimize gelmiş oluyoruz böylece:)
Ama yine de çooooook yorgunuz! Sonraki gün için enerji toplamamız lazım haliyle;P
Haydi şimdi nefesimizi tutup başlayalım mı??? :)
Prag'la ilk gözgöze gelişimiz,uzaktan Petrin Kulesi'ni görme anımızdı..
O gece zaten "sadece" uzaktan görüyoruz:)Ve yolumuza devam ediyoruz..
"PETRİN Kulesi (Petrin Lookout Tower) Yapı olarak Paris’teki Eyfel Kulesi'nin benzeri olan bir gözlem kulesidir. Kule ; 60 metre uzunluk ile benzeri Eyfel Kulesi’nden çok çok kısa olsa da Petrin Tepesi üzerinde inşaa edildiğinden dolayı kulenin tepe noktası Eyfel”in tepe noktasına oranla daha yüksektir. 1891 yılında yapılan Petrin Kulesi ilk yapıldığı zamanlarda gözlem kulesi ve yayın kulesi olarak kullanılsa da günümüzde turistik amaçla kullanılır ve Prag’ı ziyaret eden turistlerin uğrak noktasıdır. Açık havalarda kule üzerinden Prag manzarasını doyasıya yaşayabilir güzel fotoğraflar çekebilirsiniz."
Ertesi gün de sadece uzaktan izlemekle yetiniyoruz..
Tepeye çıkmadık ancak öyle noktalardan şehri seyrettik ki.. Seyretmelere doyamadık:)
Astronomik saat kulesinden birkaç kare gördüğünüzde bunu hissedeceksiniz umarım ki..
St.Vithus Cathedral...
Vitrayları görmeye değer!Yanlış hatırlamıyorsam, rehberimizin söylediği kadarıyla, bu dev vitray pencere klasik tarzda boyanarak yapılmamış..
Yani bildiğimiz vitray çalışmalarından değil,herbir renk ayrı ayrı orjinal renkli camlardan oluşuyormuş.
Güzel bir panoramik görüntüyle, uzun yürüyüşümüze devam ediyoruz...
Nürnberg'den sonra bir oyuncak müzesiyle daha karşılaşıyoruz..
Ama bu defa transit geçiş yapıyoruz:)
Burada ise;
GUINNESS REKORLAR KİTABI'na göre dünyanın en büyük antik kalesi olan Prag Kalesi'nden aşağı doğru inmeye başlıyoruz..
En güzel şehir manzarasını seyredebileceğimiz noktadayız! (ah bir de hava bu kadar puslu olmasaaaa) ;p
Yanından geçerken "Smileeeeee!" diyerek objektife gülümsemesini isteyen kıza (bana),karşılık veriyor sağolsun müzisyen amca..
Harika bir şarkı armağan ediyor nazikçe :)
Ufukta Charles Bridge mi görünüyor nedir??? :)
Detaylar bir sonraki postta ama şöyle azıcık göz atabiliriz bugünlük ;p
Önce minicik dipnotlar:
*Spa merkezi Karlovy Vary'den de hatırlayacağınız üzere,bu şehir ismini "Karl's bad" yani aslen "Charles'ın banyoları"ndan alıyordu..
Köprü de ismini,IV.Karl tarafından yaptırıldığı için Kral'ın ta kendisinden alıyor:)
*Mimarı Peter Parler'dır.
*1357-1400 yılları arasında inşaa edilmiştir.
*VITAVA nehri üzerinde bulunan köprüde, tam 30 tane heykel bulunmaktadır..
Burnumuza gelen harika kokuyla canlanıyoruz,heyecanlanıyoruz :)
Waffle gibi bir koku bu..Meşhur makara tatlısıymış!
Türkiye'de ben şahsen görmemiştim ama Kuzey-Güney dizisi izleyicilerinin zaten bildiği birşeymiş bu!
Yani cahil olan benmişim :)Aslında ülkemizde de artık varmış diye öğreniyorum çoooook sonraları ;p
Üzeri toz şekerli,taçınlı.. Böyle döne döne pişen,mis kokulu bir hamurişi :)
Charles Bridge yürüyüşüne şimdilik devam etmeyip,küçük bir mola verelim mi?
Ama önce nehirde tekne turu için biletlerimizi alıp,fotoğraf molası veriyor ve birşeyler atıştırıyoruz..
Doyamadığım Prag'da geçen iki buçuk günün devamı için sonraki postta buluşmak üzere !!!
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
resımler cok hos puslu bır prag sızı karsılamıs ama en guzel tarafıda bence puslu havada kendını gostermesı :)
YanıtlaSilTeşekkürler "Grace" :))
YanıtlaSilPrag her haliyle güzel...
Prag'da tepelerden inmek istemez insan! Bu nasil guzellik!
YanıtlaSilMakara tatlisini ben de Kuzey-Guney izlemeden ama oradan duyan bi kesimdenim:D
Bi tatmaya gitmek lazim artik;)
Hem de nasıl canım...sorma :)))
SilManzara ve şehirdeki ambiyans büyüleyici..
Bir de Çek insanlar bu kadar kaba ve fırsatçı olmasalar! :(
Şehri bir de kışın senin gözünden görmek nasıl farklı bir mutluluk oldu benim için :) ben dizi izlemediğim için hala bilmiyorum Türk Halkı'nın tredelnik bildiğini ama marmara forum'da gördüm artık satılıyor burada diye şaşırdım çok. Kalesi, köprüsü ve oyuncak gibi evleri ile tam bir masal şehri Prag :)
YanıtlaSilCanım benim sağolasın :)Çok naziksin..
SilBen de dizi izleyicisi olamadığımdan,Prag fotoğraflarımızı görünce,burada da olduğunu söyleyenlerden duymuştum:))
Bu masala tekrar dönmek istiyorum ben........
Doyamadım Prag'a! Bu defa rehberin peşinde koşturarak değil,sindire sindire dolaşmak,keyfini çıkarabilmek için :)