6 Eylül 2012 Perşembe

Gezi Günlükleri; MÜNİH-I


Harika bir kahvaltıyla Münih sabahına uyanıyoruz..


Türkiye'de herhangibir mekanda ya da evinizde yapabileceğinizden daha leziz olmasa da; hamur işleri ve reçeller tam bir görsel şölen :)))





İyi ki 1 hafta daha kalma gafletinde bulunmadık..Croissantlar,bagellar ve çikolataya batırılmış çörekler beni benden aldı :))Seyahat süremiz uzasaydı, işte tam da bu yüzden yanmıştık diyebilirim!!! ;P


Bisiklet park alanları, birçok Avrupa şehri gibi bu şehrin de belirgin özelliklerinden..
İnsanlar toplu taşıma,bisiklet ve scooter'larını bol bol kullandığı için trafik bir nebze olsun sabredilebilir durumda!
Tabi hal böyle olunca; bisikletleri gittiğiniz yerde muhafaza edebilmeniz için uygun yerler oluşturulması gerekiyor!Buradaki İSPARK tarzında ücretli alanlar oluşturulmuş..

Arka planda gördüğünüz kemerli yapı ise; Feldherrnhalle (generaller salonu)
Burası 1814’de Fransızlara karşı kazanılan zaferden sonra, bir grup Bavyeralı asker anısına yapılmış bir anıt. Daha sonra Nazi birliklerinin buluşma yeri haline gelmiş.
Adolf Hitler'in meşhur selamıyla halkı selamladığı meydandadır.Rehberimizin bizi ısrarla uyardığı konu ise şuydu;

"Bugün Almanya ve Avusturya'da, nazi yazılı formda selamlar, sesli olarak, ve doğruda kolu düzenli düz şekilde uzatarak selam kanunen yasaktır ve üç yıla kadar hapis cezası verilmektedir.
Amannnnn dikkat edin bu hareketi sakın yapmayın!!!" :))

İşte Hitler selamı böyle bir şey! Mimiklerini ve beden dilini fazlaca kullanan bir liderdi Adolf Hitler..Kitleleri peşinden sürekleyen bu zalim adamın, çocukluğunda ve gençliğinde asosyal ve hiçbir başarı elde edememiş biri olması ne kadar enteresan,öyle değil mi?


Buz gibi havada bu sokakta yürümeye devam ediyoruz..


Karşımıza yukarıda gördüğünüz yapı çıkıyor!
Wittelsbach ailesinin 14.yy dan itibaren, kuşaklarca yaşamını sürdürdüğü mekan burası..Hanedanlık haline gelen bu aile,7 asır hükümdarlık sürmüştür.
Ölümüne kadar, VII.Karl ; Kutsal Roma İmparatorudur..
5 Ekim 1722 yılında Karl, Avusturya Arşidüşesi Marie Amalie ile evlenmiştir.Rezidanz'ın tadilatta olan bu bölümünde, karı-koca bize camdan bakıyorlar :))

Onlara şimdilik el sallıyor ve sonra görüşmek ümidiyle ayrılıyoruz buradan :)
Rezidanz'ın içini bir sonraki devam postunda gezeceğiz!!!

Marienplatz’a doğru yürüyoruz..
Burası 19.yy da suçluların asıldığı ve buğday pazarının kurulduğu bir meydanmış. Şimdi ise sokak kafeleri ve çiçekleri ile ünlü bir yaya bölgesi haline gelmiş. Meydanın ortasında, 1. Maximilian’ın kentin otuz yıl savaşlarında yenilgiye uğramasından sonra, salgın haldeki vebadan kurtulmasına şükretmek için yaptırdığı Mariensaule (bakire Meryem sütunu) yer almakta..


Meydanın doğusunda Pitoresk bir yapı olan Alteshaus (eski belediye sarayı)üst kattaki bir şölen salonu dışında dekoratif amaçlı bir bina. Asıl yönetim binası meydanın bir tarafını kaplayan Neues Rathaus - Yeni Belediye Sarayı'dır!








19.yy Neo Gotik uslubundaki bu yapı kral, dükler,Münih folklorundan karakterlerin olduğu heykellerle süslenmiş.

Çan çalınırken iki farklı figür grubu görünüyor..Üstte dönen karakterler,bir şenlik alanındaki eğlenceyi anlatıyor..Alttakiler ise kralın düğün kutlamalarını..








Meydanda vakit geçirirken; yine bir kilise ziyareti yapıyoruz..Atladığımız bir mekan olmamalı :)
Birbirlerine benzeseler de,her birinde ayrı detaya vuruluyorum!
Bu kilisede de,süslemeler ciddi anlamda göz alıcı..






Bu Avrupalıların kemiklerini tüllere sarıp, üzerlerini inci ve swarovskilerle kaplayarak sergileme meraklarını henüz anlamış değilim..
Kilisede de, parmaklıklar ardında korunaklı bir alanda, böyle bir manzarayla karşılaşıyor ve yine şaşırıyoruz :)


Yürümeye devammmm...
Yine bir kalabalık..


Almanya'da sokakta yürürken; her an marjinal bir durumla karşılaşmanız mümkündür..

Gerçi daha marjinallerini de görmüştük bir önceki gün!
Eşcinsellerin düzenlediği bir konser organizasyonuydu..Önce farketmemiştik ama daha sonra bazı nahoş görüntülerle karşı karşıya gelince,hızlıca uzaklaştık oralardan :)))
Aslında müzik güzeldi ama zaten acıkmıştık ve yemek yeme isteğimiz ağır bastı! :)


Buradaki kalabalık aslında masum bir konu için toplanmıştı!Orta seviyede Almancamla anlayabildiğim kadarıyla,çocuk hakları, eğitim ve beslenme sorunlarıyla ilgili bir "meeting" düzenlemişlerdi!

Bu meydanla da vedalaşıp,şehrin keşfetmek için can attığımız başka köşelerine doğru yol aldık...


Wittelsbach ailesinin yaşadığı sarayın her metrekaresini gezip görmek (Rezidanz Muzeum) ve Gotik kilisenin kulesinden şehri seyreylemek için bir sonraki postta buluşmak üzere...



12 yorum:

  1. ne güzel bi gezi yazısı olmuş, ben de cok merak ediyorum aslında münihi. en cok da o manyak herif hitlerin nazı kampını görmek istiyorum. sen oraya da gittin mi yoksam? hadi gittim de ve paylaş bütün izlenimlerini ^.^ bide türk işi hamurişi fovevır diyorum, onlarınki nekadar güzel olsa da bizimkilere yaklaşamaz sanki hı?:)

    YanıtlaSil
  2. bide postla alakasız olacak ama bi fikrimi söylemek istiyorum misadenle:) yorum yazarken güvenlik dogrulama kodu falan isteyen bi pencere açılıyo belki farkındasındır. istersen bunu blogunun yorum ayarlarından kaldırabilirsin, yorum denetleme gibi bişey olması lazım bu şeyin adı da;) böylece biz daha rahat yorum yazıp yollayabiliriz sana:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorum denetleme konusuyla ilgili öneri içinde teşekkürler canım:) Zaten formatları biraz kurcalamam lazım..değişiklikler yapıcam! :)
      p.s.Artık minikkuş follower ım mı acaba? :)) yoksa unuttu mu olmayı? :)

      Sil
  3. Minikkuş'cum,
    Asiye'cim,
    Çok teşekkürler :)Beğenmene gerçekten sevindim..
    Biz enteresan bir başlangıç yaptık yurtdışı turlarına:)Daha önce sadece New York'u görmüştüm ama klasik italya,fransa ya da ispanya turlarındansa, böyle bir Orta Avrupa turunu tercih ettik..

    Viyana-Münih-Prag-Berlin....ve aralarda bir sürü ilgi çekici mekan var!
    Bunlardan biri de beklediğin cevabı içeriyor:)

    Trezen Stadt;
    Avusturya sınırları içinde,o manyak herifin Nazi kampı!
    tüğlerimizi diken diken eden,en ilgi çekici yer oldu orası!
    Pek yakında geliyor!:)Takipte kal canım..

    Oldu görüşürüz o zaman! (bu da minikkuş vedası olsun) :))

    YanıtlaSil
  4. Almanya'ya çok gittim ama Münih'i hiç görmemiştim, sayende görmüş gibi oldum :)

    denizsaatcioglu.blogspot.com

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Deniz'cim,
      :))) süper o zaman..
      Münih henüz bitmedi,devamı da bugün yarın geliyor :)

      Sil
  5. Ne güzel anlatmışsın canım...Hitler'in selamıyla ilgili bir ceza olduğunu bilmiyordum, şaşırdım???
    Kocaman öptüm :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canım benim,
      Derya'm:)) sağolasın..Hitler'le ilgili herşey çok enteresan!
      Nazi kampıyla ilgili postta,daha fazla detay olacak..Pek yakında!!!:)
      Bu çılgın adamı ibret-i alem olsun diye,tanımak lazım!
      İnsanoğlunun hangi seviyeye kadar canileşebileceğini görünce,kanınız donuyor :(

      Çok öpüyorum ben de..

      Sil
    2. Evet canım."Hitler Psikopatolojisi" diye bir kitap var, üniversitedeyken okumuştum ve çok etkilenmiştim. Ama henüz Kavgam'ı okumadım.Mehmet okudu, o da anlattı çok ilginç şeyler... Hatta tesadüfe bak ki bu akşam Tom Cruise'un Valkyrie filmini izledik. Hitler'e Almanlar tarafından düzenlenen son suikast girişimini anlatan harika bir film...Filmi izlerken seni andım :) Blogundaki yazıdan bahsettim Mehmet'e :) Bugünlerde Hitler'le pek haşır neşir oldum sanki :P Hadi hayırlısı...

      Yeni postunu bekliyoruz o halde.

      İyi geceler canımcım :)

      Sil
  6. Waauuuuw nasıl da denk gelmiş Derya'cım:)
    Ben de bir göz atıcam,ilgili postları hazırlarken..daha detaylı bilmek istiyorum,çünkü gerçekten ilgi çekici ve ibretlik!
    Sevgiler..Çok öpüyorum:)

    YanıtlaSil
  7. Merhaba bloğunuz cok güzel Münihi cok sevmiştim hele o karpostallarda yukarıdan çekilen kırmızı fotoğraflı hali harika bir de English Garden vardı orası da cok güzeldi bende bloğuma beklerim selamlar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler beğeniniz için :)))
      Münih'i ben de sevdim,biraz önyargılı gitmiştim..en az beğeneceğim şehir olacağını söyleyenler olmuştu bana ama gayet şık bir AVrupa şehri kendisi ;P

      İngiliz Bahçeleri hakikaten büyüleyici...
      Mutlaka uğrayacağım bloğunuza,sevgiler :)

      Burcu

      Sil