30 Eylül 2012 Pazar

Gezi Günlükleri; NÜRNBERG I


Nürnberg; "Rüzgarlar Şehri" ...
Rehberimizin ilk söylediği şey bu olmuştu şehirle ilgili :))
Haksız değilmiş;p
(Fırtınaya kapılıp uçmamak için)Nürnberg'de vaktimizin büyük çoğunluğunu, mükemmel bir oyuncak müzesinde geçirdik!
Aslında şehirde bulunduğumuz 3-4 saat içinde, kapalı mekanda birşeyler yapabileceğimiz en iyi alternatif olarak seçmiştik burayı..
Başarılı bir seçim yapmışız gerçekten bayıldık! :) Müzeyi gezerken çokca keyif aldık..


Nürnberg; "The city of the winds"
The first thing that our tour guide told us about this city was "the wind that's not something unusual here" :))
He was right!
We spent most of our time in a toy museum..We really admired that place:)
Actually, at the beginning,we just chosed "Spiel Zeug Museum" to be inside and beware of rain..
But it was the perfect choice! :)))We loved it!!!



Hadi o zaman biraz da içeriye girelim..
Zaten yağmurda ciddi anlamda ıslandık :)))
Şimdi sizi bu güzelliklerle başbaşa bırakıyorum...

Ve çay zamanıııı....


Then come on..Let's get inside!
Here you are...!!! :))
And it's tea timeeee..... :)


Bir sonraki karede,resmin tamamına oranlarsanız,bu çay takımının ne kadar küçücük,minyatür olduğunu görebiliyor musunuz?

Can you see,how small it is.. :))


Minicik öğrencilerle dolu bir sınıf..Okuma-yazma öğreniyorlar :)

It's a classroom,full of "little" students ;p
Learning how to read and write in their own language..


İçerisinde oturma bölümünün,bir yemek masasının ve çalışma bölümünü barındıran, bir yaşam alanı..
Ne odası olduğunu pek çözemedim:)

A kind of living-room with a table and writing table(desk)..


Kurşun askerler..

Lead soldiers..



Matruşka; Ruslara ait bu geleneksel oyuncağın,farklı tiplemelerle yapılmış, bir dolap dolusu çeşidi..
Matryoshka; Russian toy..


Bebekler..İki suratlı olandan baya korktum aslında!;p (Korku filminden fırlamış gibi) :)))

Dolls..The doll which has 2 faces was really scary! ;p






Ve en zevkli kısımlar, detaylarıyla hayrete düşüren "minyatür odalar" idi...O kadar fazla ve etkileyici kare var ki müzeyle ilgili,seçerken ciddi anlamda zorlandım!
Ve burada yayınlayamadığım bir sürü fotoğraf oldu..
Şimdi benim seçtiklerimle sizi başbaşa bırakıyorum.
İyi eğlenceler :)


And the most joyfull parts were the little-pretty rooms,that made us a little bit shocked sometimes :))
I have got too many photos but had to choose some best ones!
Let's take a look at them..
Enjoy! :))




Aşağıdaki 2 fotoğrafta bir bilgiyi vermeden geçemeyeceğim..
Hani Münih'te ihtişamlı hayatların yaşandığı,etkileyici bir mekan gezmiştik ya! "RESIDANZ"
Wittelsbach hanedanının yüzyıllarca yaşadığı saray..

Şimdi göreceğiniz mutfak; Wittelsbach ailesinin çocuklarına aitmiş!Audio'dan dinleyip,anladığım kadarıyla;
çok fazla parçası olduğu için, saray görevlilerinin gözetimi altında ve sadece Noel zamanı oynanmasına izin verilirmiş :)
En önemli özelliği ise; tüm parçaların orjinal malzemelerden üretilmiş olması ve herbirinin çalışmasıymış..
Mesela fırını yaktığınızda ısınıyor,bakır tencereler-seramik çay takımı-kristal kadehler tamamen gerçek ve aslına uygun!


Bakmayın vitrinin bu denli büyük göründüğüne..Yakın çekim olduğu için tamamen göz yanılması..
Aslında her parça minicik :))








Bu odadaki pirinçten yapılmış bebek yürütecine hayran kaldım...Şimdi biraz daha yakından bakalım :)))







Yıllar geçtikçe oyuncaklar modernleşiyor..
Önce Susam Sokağı sakinleri katılıyot aramıza,sonra da BARBIE ve biricik aşkı KEN :)



Üst kata çıktığımızda hoş bir düzenlemeyle karşılaşıyoruz.
Aşağıdaki gibi oyuncaklar,her 10 yılı temsil etmek üzere gruplara ayrılıyor..
1950'den 2000'li yıllara uzanıyoruz!



Müzeden unuttuğum herhangibirşey olursa mutlaka dönerim ama "şimdilik" bitirirken orada tattığımız harika bir lezzetten bahsetmek istiyorum :)
Kent Lebkucheni ile meşhur..Biz buna bayıldık,bayıldık,bayıldık! :)
Eğer yumuşacık,tarçınlı,fındık parçalı kurabiye seviyorsanız, aromasını mutlaka seversiniz..
Şu an sadece "olsa da yesek" diyebiliyorum.. Çünkü hepsini bitirdik :(

Bir de yıldız şeklinde,üzeri glazürlü extra-cinnamon kurabiyecikler vardı ki.....
Tarçını "çok severler" için uygun tarzdaydı..Doyamadım:)))

The citys most famous thing is "Lebkuchen"
You would like it,if you like the taste and smell of cinnamon!It's delicious :)




Bu postu da tatlıya bağlamış olduk sanırım.. ;p
Bir sonraki "Nürnberg" devam postunda görüşmek üzere...

29 Eylül 2012 Cumartesi

Shelby CAMBRIDGE SATCHEL hediye ediyor!


Cambridge satchel'ların "dore"sinde gözüm vardı,Asos'tan alsam diye düşünüyordum..

Aynı zamanda kırmızı bir çanta da istiyordum!
İkisi birleşince; artık bu çekilişi benim kazanmam şart oldu :P

Sizin de şansınız olabilir arkadaşlar!
Haydi buradan buyrun...Çekiliş, tam da anneciğimin doğumgünü olan 27 Ekim'e kadar devam edecek! :)

http://colorante-bea.blogspot.de/2012/09/hediyem-var.html

İşte kazanabileceğiniz cici çanta burada! :))



26 Eylül 2012 Çarşamba

Yakında.... (Nürnberg ön gösterim) :)))


Nürnberg; "Rüzgarlar Şehri" ...
Rehberimizin ilk söylediği şey bu olmuştu şehirle ilgili :))
Haksız değilmiş;p
(Fırtınaya kapılıp uçmamak için)Nürnberg'de vaktimizin büyük çoğunluğunu, mükemmel bir oyuncak müzesinde geçirdik!
Aslında şehirde bulunduğumuz 3-4 saat içinde, kapalı mekanda birşeyler yapabileceğimiz en iyi alternatif olarak tesadüfen seçmiştik burayı..
Başarılı bir seçim yapmışız gerçekten bayıldık! :) Müzeyi gezerken çokca keyif aldık..

***

Nürnberg; "The city of the winds"
The first thing that our tour guide told us about this city was "the wind that's not something unusual here" :))
He was right!
We spent most of our time in a toy museum..We really admired that place:)
Actually, at the beginning,we just chosed "Spiel Zeug Museum" to be inside and beware of rain..
But it was the perfect choice! :)))We loved it!!!



Devamı pek yakında....
:))

Coming soon...
:)

25 Eylül 2012 Salı

Gezi Günlükleri; MÜNİH'E VEDA...


Orta Çağ'ın şaşaalı,aynı zamanda kasvetli ruhunu hissettirren şehirlerde sanal (ama bir o kadar da gerçek;p) gezimize devam ediyoruz..


Eski belediye binasının gotik tarzdaki mimarı yapısı,kullanılan malzeme dolayısıyla da, daha bir dikkat çekiyor..Kum taşı kullanılarak yapılan birçok yapıda olduğu gibi, zaman içinde kararan bina, bu şekilde daha farklı bir görünüm alıyor..


Kulenin sol cephesinden şehre şööööyle bir bakıyorum..Binalar nizam içinde sıralanmışlar!
Simetrik ve düzenli görünüyor..


Arka kısımda ufak bir kulecik görüyoruz..


Ön kısımdan eski ve gotik mimarisini gördüğümüz belediye binası,arka planda aslında modern birimler saklıyormuş..:)Ön cephe görüntüsüne kıyasla sade binalar görüyoruz bu kısımda..


Birçok şehirde görmeye alışkın olduğumuz güzel bir saat kulesiyle karşılaşıyoruz.






Hızlıca çekilen kareler olduğundan,ışık ayarı yapılamamış&karanlık fotoğraflar..


O kadar gelmişiz,günah çıkarmadan da gitmek olmaz dedik :)))
Bu harika günah çıkarma kabini (gardrobumsu şey) in içine giremesek de,hatıra fotoğraflarımızı çektirdik!


Sevgili yol arkadaşlarım Tijen ve Handan ablayla :)))
O kadar keyifli,pozitif,koşturmacalı,dolu dolu bir "7 gece-8 gün" geçirdik ki...Onlara ne kadar teşekkür etsem az!
Tekrarını diliyoruz...
"Sizi seviyoruz" :)


Not:
Biz zaman planlamamız içerisinde yetiştirip gitmeyi başaramadık maalesef ancak...
Münih'e yolunuz düşerse,
BMW teknoloji müzesine gitmenizi tavsiye etmeyi bir borç bilirim sevgili okurlarım :)))
Akşam saat 17.30 da kapanıyormuş..
Bilgilerinize sunulur :)

20 Eylül 2012 Perşembe

Gezi Günlükleri; Münih-III


Şimdi sıra "Royal Dining" de...
Bu insanlar yaşamlarındaki ihtişamı; sadece davet salonlarına,yatak odalarına,müzik odalarına yansıtmamışlar..
Yiyip içerken de bunu dibine kadar yaşamışlar :)))
Bu ışıltıya hayran kaldım..


Tüm parçalar cam dolapların içinde olduğu için,fotoğraflarda biraz parlamışlar! Tek tek eklemek yerine,toplu halde görebileceğiniz bir kolaj daha şık olur diye düşündüm.. :)

Aşağıda da gümüş suplalar masaya dağılmış halde, tam bir masa düzeni olmasa da,ortalama bir dizilim var..kapaklı servis tabakları,şamdanlar...vs


Karşımıza kraliyet taçlarından biri çıkıyor!Bu ağırlıkları başlarında nasıl taşıdıkları da ayrı bir konu ama..

Gösterişli ve asil durduklarına itirazımız yok:)




Bir erkek binbir emekle evlenip,ne aşklar sevgiler beslediği hatuna nasıl bunu yapabilir ki..
Herhalde onu çok "sevdiğinden"!!! :)
Kimin "sevgili eşi"ydi tam olarak hatırlayamadım ama kafatasının üzerinde bulunduğu yastıkta gördüğümüz üzere; Decranios Ioannis Baptiste Hatun imiş kendileri... :)


Bu camekanlı şık dolapta ise; estetik duruşuyla arz-ı endam eden bir el var..


Bu çerçevede de köprücük,kaval ne ararsanız var..
 :))))






Aşağıdaki fotoğraf ise bir bebeğin cansız,çürümüş vücudu :( Bunu bile sergilemekten nasıl bir zevk almışlar,henüz çözemedim..


Bir kraliyet masası daha..


Ev halkı Pazar günleri kiliseye kadar yorulmasın diye,Residenz'in içine bir kilise bile yapılmış!


Burası müzik odası..Köşede duran beyaz seramik soba gözalıcı!


Arplara daha yakından bakıyoruz..


Enteresandır, yataklar inanılmaz yüksek..Eskiden insanların daha iri yarı olduğu söylenir hep,Osmanlı padişahları için de duymuştum bunu! Bu yatağa ben ancak zıplayarak çıkabilirim mesela:)
Burada uyuyanlar, kocaman insanlar olmalı.. :p


Duvar kağıdı ve yatak örtüsü birbiriyle "perfect match" halinde bu odada :)
Gerçekten mükemmel uyum! Sedefli görüntü ayrı bir güzellik katmış..

Konser salonu tarzında bir mekanı,üstteki asma kattan transit geçtik!
Tam olarak ne amaçla kullanıldığını bilmiyorum açıkcası :)


Ben diyorum ki...............
Munih'e veda bakışını attığımız "Kuleden seyr-i şehir" kısmını son posta bırakalım!
:))
Şimdilik hoşçakalın!