25 Aralık 2012 Salı
New Purchases; ROC CLEANSING WATER
Tavsiye edilesi birşey bu..
Tonik desen tonik değil,temizleme sütü desen o da değil ! :)
ROC zaten dermotolojik ürünler sunuyor,bunu biliyordum ama deneme fırsatım olmamıştı daha önce..
Hem göz makyajı temizliği için oldukça pratik ve yağlı his bırakmayan bir yapıya sahip!
Hem de gece uyumadan önce,tüm yüzünü silebileceğiniz bir ürün..Benimki gibi hassas bir cildiniz varsa,şiddetle tavsiye ederim..Duyurulur! :))
***Aslında bu yazı aylar önce yazıldı ve şişenin dibine gelindi bile:)***
Ama ben atlamışım yayınlamayı..
Geç olsun..Güç olmasın... dedim! ;p
21 Aralık 2012 Cuma
Gezi Günlükleri / PRAG I
Almanya sınırlarından çıkıp,Çek Cumhuriyeti topraklarına girmemiz akşam saatlerine denk geldiği için..
Bol uyuklamalı ve birazcık yorucu bir "auto-bahn" yolculuğundan sonra gece geç saatlerde Prag'daki otelimize giriş yapıyoruz..
Şimdiye kadar yazdığım gezi yazılarında,konakladığımız otellerden pek bahsetmemiştim!Ama şunu belirtmeliyim ki; bu en büyüğü ama ortamı bize (en az) sıcak geleniydi :)
Sonunda heyecanla beklediğim,en çok merak ettiğim şehirlerden biri olan Prag'dayız..
Kendimizi güzel otelimizin,nadide bir odasında bulduğumuzda saatlerimize bakıyoruz..
22.00 olmuş bile:)
Nürnberg ve Karlovy Vary'yi gördüğümüz "4.gün"ümüz o kadar dolu geçiyor ki;ay gün içinde "4 ŞEHİR" rekorumuzu da kırıyoruz böylece:)
Sabah Münih'teki otelimizden hareketle,yine Almanya sınırları içerisinde,surların ortasındaki güzel şehir Nürnberg,sonra Prag yakınlarındaki Çek Cumhuriyeti sınırlarındaki,jet sosyetenin uğrak mekanı (meşhur SPA merkezi) Karlovy Vary..
Ve son olarak Prag şehir merkezi!
Herkesin bir an önce otele ulaşma isteğinde olduğu çok belli :)Ciddi uykumuz var çünkü!
Otobüs yolculuğu sırasında uyuyabilenler şanslı..
Biraz kendimize gelmiş oluyoruz böylece:)
Ama yine de çooooook yorgunuz! Sonraki gün için enerji toplamamız lazım haliyle;P
Haydi şimdi nefesimizi tutup başlayalım mı??? :)
Prag'la ilk gözgöze gelişimiz,uzaktan Petrin Kulesi'ni görme anımızdı..
O gece zaten "sadece" uzaktan görüyoruz:)Ve yolumuza devam ediyoruz..
"PETRİN Kulesi (Petrin Lookout Tower) Yapı olarak Paris’teki Eyfel Kulesi'nin benzeri olan bir gözlem kulesidir. Kule ; 60 metre uzunluk ile benzeri Eyfel Kulesi’nden çok çok kısa olsa da Petrin Tepesi üzerinde inşaa edildiğinden dolayı kulenin tepe noktası Eyfel”in tepe noktasına oranla daha yüksektir. 1891 yılında yapılan Petrin Kulesi ilk yapıldığı zamanlarda gözlem kulesi ve yayın kulesi olarak kullanılsa da günümüzde turistik amaçla kullanılır ve Prag’ı ziyaret eden turistlerin uğrak noktasıdır. Açık havalarda kule üzerinden Prag manzarasını doyasıya yaşayabilir güzel fotoğraflar çekebilirsiniz."
Ertesi gün de sadece uzaktan izlemekle yetiniyoruz..
Tepeye çıkmadık ancak öyle noktalardan şehri seyrettik ki.. Seyretmelere doyamadık:)
Astronomik saat kulesinden birkaç kare gördüğünüzde bunu hissedeceksiniz umarım ki..
St.Vithus Cathedral...
Vitrayları görmeye değer!Yanlış hatırlamıyorsam, rehberimizin söylediği kadarıyla, bu dev vitray pencere klasik tarzda boyanarak yapılmamış..
Yani bildiğimiz vitray çalışmalarından değil,herbir renk ayrı ayrı orjinal renkli camlardan oluşuyormuş.
Güzel bir panoramik görüntüyle, uzun yürüyüşümüze devam ediyoruz...
Nürnberg'den sonra bir oyuncak müzesiyle daha karşılaşıyoruz..
Ama bu defa transit geçiş yapıyoruz:)
Burada ise;
GUINNESS REKORLAR KİTABI'na göre dünyanın en büyük antik kalesi olan Prag Kalesi'nden aşağı doğru inmeye başlıyoruz..
En güzel şehir manzarasını seyredebileceğimiz noktadayız! (ah bir de hava bu kadar puslu olmasaaaa) ;p
Yanından geçerken "Smileeeeee!" diyerek objektife gülümsemesini isteyen kıza (bana),karşılık veriyor sağolsun müzisyen amca..
Harika bir şarkı armağan ediyor nazikçe :)
Ufukta Charles Bridge mi görünüyor nedir??? :)
Detaylar bir sonraki postta ama şöyle azıcık göz atabiliriz bugünlük ;p
Önce minicik dipnotlar:
*Spa merkezi Karlovy Vary'den de hatırlayacağınız üzere,bu şehir ismini "Karl's bad" yani aslen "Charles'ın banyoları"ndan alıyordu..
Köprü de ismini,IV.Karl tarafından yaptırıldığı için Kral'ın ta kendisinden alıyor:)
*Mimarı Peter Parler'dır.
*1357-1400 yılları arasında inşaa edilmiştir.
*VITAVA nehri üzerinde bulunan köprüde, tam 30 tane heykel bulunmaktadır..
Burnumuza gelen harika kokuyla canlanıyoruz,heyecanlanıyoruz :)
Waffle gibi bir koku bu..Meşhur makara tatlısıymış!
Türkiye'de ben şahsen görmemiştim ama Kuzey-Güney dizisi izleyicilerinin zaten bildiği birşeymiş bu!
Yani cahil olan benmişim :)Aslında ülkemizde de artık varmış diye öğreniyorum çoooook sonraları ;p
Üzeri toz şekerli,taçınlı.. Böyle döne döne pişen,mis kokulu bir hamurişi :)
Charles Bridge yürüyüşüne şimdilik devam etmeyip,küçük bir mola verelim mi?
Ama önce nehirde tekne turu için biletlerimizi alıp,fotoğraf molası veriyor ve birşeyler atıştırıyoruz..
Doyamadığım Prag'da geçen iki buçuk günün devamı için sonraki postta buluşmak üzere !!!
19 Aralık 2012 Çarşamba
GALATAMODA başlıyoooooorrr...
Modaseverlerin heyecanla beklediği GalataModa Festivali başlıyor. Toplam 33 tasarımcının bu etkinliğe özel olarak tasarladığı kıyafet ve aksesuarlar, moda tutkunlarının beğenisine sunulacak..
Moda Tasarımcıları Derneği (MTD) tarafından 2007 yılından bu yana düzenlenen, şimdiye kadar yüz binlerce modasever tarafından ziyaret edilen GalataModa Festivali bu dönem 16. kez düzenleniyor.
GalataModa Festivali’nde partiler de yapılacak. Festivalin ilk gününde 18.00 – 20.00 saatleri arasında Peroni Happy Hour partisi yapılacak.
GalataModa Festivali’nin imaj çekimleri moda fotoğrafçısı Cahit Baha Pars, stylingi Hakan Öztürk tarafından yapıldı. Saç, makyaj ise Önder Tiryaki ile Joy Ajans mankenlerinden Marcella ve Alina ile gerçekleştirildi.
10 bin modasever tarafından ziyaret edilmesi beklenen GalataModa Festivali’nde, yılbaşına sayılı günler kala alışveriş, müzik ve eğlence bir arada sunulacak.
GalataModa Festivali’ne Katılan Tasarımcılar
- Berna Canok
- Beste Gürel
- Bihter Aida Pekin
- Çiğdem Akın
- Ece Salıcı
- Filiz Yakar
- Founta Günem
- Gamze Saraçoğlu
- Hakan Akkaya
- Hatice Gökçe
- İpek Arnas
- Mehtap Elaidi
- Mikail Arasan
- Murat Aytulum
- Nihan Peker
- Niyazi Erdoğan
- Önder Özkan
- Özgür Masur
- Özlem Ahıakın
- Özlem Kaya
- Özlem Uygun
- Raisa Sason
- Rana Canok
- Selim Baklacı
- Sena Serra Kefeli
- Seza Batıoğlu
- Sezgi Beşli
- Simay Bülbül
- Songül Cabacı
- Tuvana Büyükçınar
- Ümit Aybek
- Vanessa Sason
- Zümrüt Çakır
- Çocuklar Gülsün Diye
- İKSV Bi tam Bi Öğrenci
17 Aralık 2012 Pazartesi
Kitap Çekilişi..
"Okuyan Us Yayınevi" işbirliğiyle gerçekleşen çekiliş sayesinde,yeni yıla keyifli PUCCA SERİSİ'ni okuyarak girebilirsiniz! :)
Benim de yeni tanıştığım www.kontesce.blogspot.com'a ışınlanarak siz de çekilişe katılın!
Kitapları kazanın :)
Son çıkan best-seller "Allah beni böyle yaratmış" ile birlikte "KÜÇÜK APTALIN BÜYÜK DÜNYASI" ve "VE GERİ KALAN HERŞEY" kitapları da kazananın olacak.. Herkese iyi şanslar :)
*Son katılım 31 Aralık
DIY: Kendi perdeni,kendin dik projesi!
"Dream house" yazı dizisine yepyeni bir eklemedir bu güzellik..
Çooook daha eski postlara göz atarsanız,işte tam da burada ve buradaki gibi :)
Hayalimdeki evde bir atölye odam olursa,ya da oturma odamın tarzı buna uyarsa, azmettim bunu kendim dikeceğim.. Hazır birşeyler dikmeyi öğrenmeye başlamışken,zorluk derecesi bir amatöre uygun olan bu proje,benim için "biçilmiş kaftan" dır derim! ;p
İhtiyacım olan malzemeler; sadece tok bir keten kumaş,şık bir ahşap rustik,dikiş makinesi ve bir ütü! :)
Bir de böyle güzellikler var tabii..
Dekorasyonda country tarzını hep sevmişimdir!
NEW IN; Zara shoes
This is more than LOVE.. :)
Yeap..it's true!
Only days before,we came together with a pair of black,platform pumps and also fell in love with each other :)
But this beauty is more special for me! "Sorry Little Miss Black!" ;P
Sadece birkaç gün önce,bir çift şık&siyah&süed platformla da,birbirimizi bulduğumuz doğrudur!
Onunla da aşk yaşıyoruz,hakkını yiyemem:))
Ama bu güzel şey benim için biraz daha özel..Üzgünüm Bayan "Siyah" ;P !
14 Aralık 2012 Cuma
Eskişehir'de son adımlar..
Artık dönüş vakti yaklaşıyordu.. Ama hala görmeden dönemeyeceğimiz noktalar üzerindeydik!Zaten bu turda,rehberimizin de ilk andan itibaren çıtayı yüksek tutmayışından da anladığımız üzere, hakikaten çok fazla beklentiye gerek yoktu.. Sonuçta ne bir tarih birikimi,ne de doğal güzellikleri var bu şehrin:)Sadece güzel Anadolu'nun nadide bir diyarı.. Gelişmiş bir belediyecilik anlayışıyla güzelleşmiş bir kent! Aşağıdaki ilk karede ne mi görüyoruz,paravanların ardından...? :) Mutlaka medyadan duymuşsunuzdur.Eskişehir'e deniz getirdiğini iddia eden belediye,böyle bir çalışma yapmış! Başarısı tartışılır..Tabii güzel bir fikir ama boyut biraz daha geniş tutulsa,istenilen hissi daha çok verebilirdi belki..
Sahil boyunca yürüyoruz :) Kumsalda ayaklarımızı ılık sulara gömme hayaliyle..
Veeee "Wonderland" deyiz! Buranın bir ismi var mıydı hatırlamıyorum ama ben böyle dedim ilk gördüğümde.. Uzaktan FLORIDA Disneyland'i andıran bı yapıya yaklaştıkça,Türkiye'deki tarihi kulelerin birebir örneklerini görüyoruz. En çok göze çarpanlar; en yüksek olan "Galata Kulesi",hemen ön kısmında "Kız Kulesi",sol tarafa doğru "Topkapı Sarayı" tipik kuleleri,...
Karşımıza bir de bu korsan gemisi çıkıyor! :)
Daracık,dik merdivenlerden aşağıya inince de Kaptan Jack Sparrow bize göz kırpıyor.. :)
Küçücük ama ihtişamlı bir yemek odası..
Sandıklar dolusu altın!
Şirin bir akvaryum..
Bir mutfak,masa ve sandalyeler bizi karşılıyor!
Bir de "rahmetli" olmuş bir şahsiyet! ;p
Göletin kenarından yürüyüp,kulelere daha da yaklaşıyoruz..
Parkın tamamını dolaşan bir ray hattı yapmışlar,belirli noktalarda istasyonlarıyla:) Gelmesini bekliyoruz dört gözle..ve ufukta görünüyor!
Tam bir turu tamamladıktan sonra trenden inerek,teknoloji bölümüne geçiyoruz. Özellikle çocuklar için ciddi anlamda faydalı olduğunu düşündüğüm Bilim Deney Merkezi,biz "büyüklerin" de ilgisini çekiyor ve incelemeye alıyoruz!:)
Uzay merkezindeki film gösterim saati bize uymadığı için giremiyoruz ancak bu enteresan düzenekle oynamadan gidemeyiz tabi kiiiii....
Basit bir fizik kuralı! Uygulanan "F" kuvvetinin merkeze olan uzaklığıyla çarpımı... hareket eden orta noktanın diğer tarafındaki cisim ne kadar ağır olursa olsun,eğer rakamlar eşitse; buradaki gibi, parmağınızın ucuyla bile bir arabayı havaya kaldırabiliyorsunuz!
Turumuza adını veren "Odun Pazarı" ilçesinden birkaç kare ile veda edebiliriz sanırım artık Eskişehir'e :)
Ve sonlarda bulduğumuz şirin bir kafedeki lezzetli Türk kahvelerimiz,çaylarımız ve ah keşke kestanelerimizi de alıp gelseydik dedirten döküm kuzine sobamızla yapılan kısa bir keyifle devam ediyoruz yola....
Sıcacık odada içimiz ısınıyor,bol bol enerji depolayıp grupla buluşmaya gidiyoruz! :)
Kısa seyahatimizin; paylaştığı bilgiler ve bir Eskişehirli olarak bize verdiği tüyolarla daha dolu dolu geçmesine katkıda bulunan rehberimiz; Gökçen Sarıgöl'e de teşekkürü bir borç biliriz..
Sahil boyunca yürüyoruz :) Kumsalda ayaklarımızı ılık sulara gömme hayaliyle..
Veeee "Wonderland" deyiz! Buranın bir ismi var mıydı hatırlamıyorum ama ben böyle dedim ilk gördüğümde.. Uzaktan FLORIDA Disneyland'i andıran bı yapıya yaklaştıkça,Türkiye'deki tarihi kulelerin birebir örneklerini görüyoruz. En çok göze çarpanlar; en yüksek olan "Galata Kulesi",hemen ön kısmında "Kız Kulesi",sol tarafa doğru "Topkapı Sarayı" tipik kuleleri,...
Karşımıza bir de bu korsan gemisi çıkıyor! :)
Daracık,dik merdivenlerden aşağıya inince de Kaptan Jack Sparrow bize göz kırpıyor.. :)
Küçücük ama ihtişamlı bir yemek odası..
Sandıklar dolusu altın!
Şirin bir akvaryum..
Bir mutfak,masa ve sandalyeler bizi karşılıyor!
Bir de "rahmetli" olmuş bir şahsiyet! ;p
Göletin kenarından yürüyüp,kulelere daha da yaklaşıyoruz..
Parkın tamamını dolaşan bir ray hattı yapmışlar,belirli noktalarda istasyonlarıyla:) Gelmesini bekliyoruz dört gözle..ve ufukta görünüyor!
Tam bir turu tamamladıktan sonra trenden inerek,teknoloji bölümüne geçiyoruz. Özellikle çocuklar için ciddi anlamda faydalı olduğunu düşündüğüm Bilim Deney Merkezi,biz "büyüklerin" de ilgisini çekiyor ve incelemeye alıyoruz!:)
Uzay merkezindeki film gösterim saati bize uymadığı için giremiyoruz ancak bu enteresan düzenekle oynamadan gidemeyiz tabi kiiiii....
Basit bir fizik kuralı! Uygulanan "F" kuvvetinin merkeze olan uzaklığıyla çarpımı... hareket eden orta noktanın diğer tarafındaki cisim ne kadar ağır olursa olsun,eğer rakamlar eşitse; buradaki gibi, parmağınızın ucuyla bile bir arabayı havaya kaldırabiliyorsunuz!
Turumuza adını veren "Odun Pazarı" ilçesinden birkaç kare ile veda edebiliriz sanırım artık Eskişehir'e :)
Ve sonlarda bulduğumuz şirin bir kafedeki lezzetli Türk kahvelerimiz,çaylarımız ve ah keşke kestanelerimizi de alıp gelseydik dedirten döküm kuzine sobamızla yapılan kısa bir keyifle devam ediyoruz yola....
Sıcacık odada içimiz ısınıyor,bol bol enerji depolayıp grupla buluşmaya gidiyoruz! :)
Kısa seyahatimizin; paylaştığı bilgiler ve bir Eskişehirli olarak bize verdiği tüyolarla daha dolu dolu geçmesine katkıda bulunan rehberimiz; Gökçen Sarıgöl'e de teşekkürü bir borç biliriz..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)