Hızlı ama tadında bir kahvaltıdan sonra ilk iş nehre koşuyoruz..:) Avrupa'da birçok şehirde görebileceğiniz tarzda tekneler hizmet veriyor Porsuk Çayında!Sevgili belediye başkanımızın kulaklarını yine çınlatıp,sevgiyle anarak, birkaç dakikalık bekleyişten sonra,yerlerimizi alıyoruz..




Havanın böylesine puslu olduğuna bakmayın..Biz her şartta keyfini çıkarmaya çalıştık :) Amaç beraber olmak ve yeni yerler görmekti...Tek eksiğimiz bize yüzünü göstermeyen,inatçı güneşti yani..

Napalım.. Sağlık olsun! Biz yine de hep gülümsedik,fotoğraflardaki "ışık" açığını kapatmak için :)


Gondollar Venedik'i, tekneler Amsterdam,Prag ya da Berlin'i anımsatıyordu :)


Atkılar,şallar,deri eldivenlere rağmen üşüdüüüüüüüüükkkkk.... Eskişehir'in iklimi hakikaten sertmiş!







Daha sonra sırasıyla Külliye,Lületaşı Müzesi,Cam Sanatları Müzesi ve meşhur Odunpazarı Evleri civarını gezdik..













O günlerde sonbaharla artık vedalaştığımızı düşünüyorken,bu sapsarı yaprakların serildiği mis kokulu bahçeyi görünce sevinmiştim nedense..

















Sonraki durağımız keyifli,dolu dolu bir "Harikalar Diyarı" :)
Eminim siz de seveceksiniz..
Yarını bekleyin! :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder