Sabah erkenden başlayan yolculuğumuz, keyifli geçen 5 saat olarak anılarımıza kazınmış bulunmaktadır :))
İşin içinde arkadaşlarla çıkılan bir yol,bir otobüs dolusu değişik karakter ve rehberli bir tur gezisi olunca;
her halükarda eğlenceli/renkli geçiyor saatler...
***İlk kare 2.gün tekne gezisinden..Bu, postun açılış görüntüsü olsun :)
Sıralamayı bozmadan ilk anlardan başlayalım***
İlk durağımız "Haller Gençlik Merkezi" isminde bir mekan..
Eskiden sebze meyvelerin toptan satıldığı bir halmiş (adından da anlaşılacağı üzere) :)
Şu anda; içerisinde sağlı sollu turistik hediyelik eşya satan dükkanlar bulunuyor..
Ramazan'da şenliklerin yapıldığı,
akşamları ortadaki cafe kısmında fasıl dinletilerinin olduğunu öğreniyoruz..
Akşam tekrar buraya dönme hayalleriyle ayrılıyoruz ama "içi geçmiş yahşi gençliğin temsilcileri" olarak :))),
otel odasından hiçbir yere kımıldayamıyoruz..
Gece hayatı bağımlısı olmasak da; gruptaki en yaşlı professör çiftler bile dışarı çıkıp gezmeyi tercih ederken,biz 3 kız kendimizi odaya kapatıyoruz!... :)
Bu da bir başarı tabiiiiiii :))))))
Buradan ayrıldıktan sonra; rehberimiz artık yemek vakti olduğunu anons ediyor:)
Ve daha fazla vakit geçiremediğimiz için,üzüldüğümüz mekan LEMAN KÜLTÜR'e doğru yol alıyoruz...
Mekanı tanıtmaya nereden mi başladım? :)))
Türkçesini söylemek bile istemiyorum..Kibarca "restrooms" ;p
Her metrakaresi bu kadar mı konsept olur bir mekanın..Siparişlerimizi verip,yemekleri beklerken işte bu görüntülere rastladık :)
Çok fazla tavsiye etmemekle birlikte, aslında güzel bir tad olduğunu söyleyebilirim "Balaban köfte" için..
İskender seviyorsanız hoşunuza gidecektir :)
Biz kalabalık bir grup olarak gittiğimiz için seçme şansımız olmadı ve siparişler biraz soğuk geldi maalesef:(
Ama girişte aldığımız koku harikaydı..Sanırım FAJITA'yı da güzel yapıyorlar..
Yolunuz düşerse tavsiyem ikincisi olacaktır!
Tekrar otobüsümüze binip soluğu Tülomsaş'da alıyoruz..
Hazin bir hikayesi olan ilk el yapımı Türk arabaların hikayesini; bu olayı konu alan filmden hatırlarsınız!
"DEVRİM ARABALARI"
Sinemalarda da gösterimi yapılmıştı yıllar önce..
Eskişehir'de üretilen ilk yerli arabamızın bir başarı mı,yoksa fiyasko mu olduğu ikilemi ortaya atılmıştır..
Ancak genel inanç şudur ki;
aslında Türkiye'de de sanayinin gelişebileceği fikrinin önüne geçilmek istenmiş..Ve türlü oyunlarla bu proje bir fiyaskoya dönüştürülmüştür maalesef..
Filmde geçen ilk can alıcı replik;
"Önce bir toplu iğne yapalım da,sonra otomobil faslına geçeriz"
Başarılı mühendislerimizin çetin mücadelesiyle bu işe girilmiştir..
Günümüze kadar ulaşan tek araba yukarıdaki fotoğraftaki beyaz otomobildir!
Diğerleri maalesef hiç kullanılmadan hurdaya ayrılmıştır..
***Blogger'daki sıkıntıdan dolayı geçen haftadan beri post yayınlayamadım..Şimdilik Eskişehir'in ilk bölümü olsun bu..En kısa zamanda görüşmek üzere :))***
ben bi haLLERE Gidemedim tadilat var diye bunubn için bi kere daa eskişehire gidebilirim:)
YanıtlaSilbegumyagci.blogspot.com
Çok fazla tarihi mekan ve doğal güzellik olmasa da,şehir başlı başına güzel:)))
SilBiz de sevdik..Zaten tam öğrenci şehri..
Akşamları Haller'de fasıl da oluyormuş:)) Biz de gidemedik maalesef..
O da ikinci tura kaldı Begüm'cüm:))
Eskişehir'e geçen yıl gitmiştik..gerçekten çok güzel ve avrupai bir şehirdi..
YanıtlaSilAynen öyle canım:))
SilKöprüler Amsterdam'dan,tekne turu Prag'dan,heykeller Viyana'dan.. :))
Belediye başkanı ciddi güzel çalışmış!Tebrik etmek lazım!
Tüm Avrupa'yı gezip örneklerini şehre uygulamış kendisi:)
Bu arada postun devamı gelecek..Bu kadarcık sanmayın:)
eskişehire biz de kız kıza gitmek istiyoruz. blogun bizim için iyi olacaktı ama az yazmışsın :(
YanıtlaSilBuket'cim çok çok haklısın...
SilAslında tabi ki,oldukça tatmin edici bir post olacaktı bu :)) Ancak fotoğraf bloğumun kapasitesi dolunca,geçici olarak servis dışı kaldım:)
İlk fırsatta bu durumu halledicem umuyorum ki..
Zira yüzlerce fotoğraf ve bir sürü anı var hafızamda:)))
Sevgiler..